الجزية
109- Cizye
أنبأ عبد
الرحمن بن
محمد بن سلام
قال حدثنا إسحاق
أبو الأزرق عن
سفيان عن
علقمة بن مرثد
عن سليمان بن
بريدة عن أبيه
قال كان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إذا
أمر أميرا على
سرية أو جيش
أوصاه في خاصة
نفسه بتقوى
الله
وبالمؤمنين
والمسلمين
وقال اغزوا
باسم الله وفي
سبيل الله
اغزوا ولا
تغلوا ولا
تمثلوا ولا
تغدروا ولا
تقتلوا وليدا
فإذا أنت لقيت
عدوا من
المشركين
فادعهم إلى
ثلاث فأيتهن
ما أجابوك
إليها فاقبل
منهم وكف عنهم
ادعهم إلى الإسلام
فإن أجابوك
فاقبل منهم
وكف عنهم ثم ادعهم
إلى أن
يتحولوا من
دارهم إلى دار
المهاجرين
وأخبرهم أنهم
إن فعلوا ذلك
فلهم ما للمهاجرين
وعليهم ما على
المهاجرين
فإن هم أبوا
أن يتحولوا
إلى دار
المهاجرين
فأخبرهم أنهم
يكونون
كأعراب
المسلمين
يجرى عليهم
حكم الله كما
يجرى على
المؤمنين ولا
يكون لهم في
الفيء ولا في
الغنيمة شيء
الا أن
يجاهدوا مع
المسلمين فإن
هم أبوا
فقاتلهم على
إعطاء الجزية
فإن فعلوا
فاقبل منهم
وكف عنهم فإن
أبوا فاستعن بالله
وقاتلهم فإن
حاصرت أهل حصن
فسألوك أن تجعل
لهم ذمة الله
وذمة نبيك فلا
تجعل لهم ذمة
الله ولا ذمة
نبيك ولكن
اجعل لهم ذمتك
وذمة أبيك
وذمة أصحابك
فإنكم إن
تعذروا
بذممكم وذمم
آبائكم أهون
عليكم من ان
تعذروا بذمة
الله وذمة
رسول الله فإن
أنت حاصرت أهل
حصن فسألوك ان
تنزلهم على
حكم الله فلا
تنزلهم على
حكم الله ولكن
انزلهم على
حكمك فإنك لا
تدرى أتصيب
حكم الله فيهم
أم لا قال
علقمة فحدثت بهذا
الحديث مقاتل
بن حيان فقال
حدثني مسلم بن
هيضم العبدي
عن النعمان بن
مقرن عن النبي
صلى الله عليه
وسلم بمثله
[-: 8712 :-] Süleyman b. Bureyde,
babasından naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birini bir
birliğe veya orduya komutan olarak tayin ettiği zaman özel olarak komutana,
genel olarak da tüm askerlere Allah'a karşı takvayı tavsiye eder ve:
"Allah'ın adıyla ve Allah yolunda savaşın. Ancak haddi aşmayın, vefasızlık
etmeyin. Öldürdüğünüz kimselerin uzuvlarını kesmeyin ve çocukları da
öldürmeyin. Müşriklerden düşmanlarınla karşılaştığın zaman onları şu üç şeyden
birine davet et. Eğer davetine icabet ederlerse sen de bunu onlardan kabul et
ve onlara dokunma. Onları İslamiyet'e davet et. Eğer kabul ederlerse,
Müslümanların sahip oldukları haklara sahip olacaklarını, Müslümanların sorumlu
oldukları şeylerden de sorumlu olduklarını bildir. Sonra onları kendi yurtlarını
bırakıp müslümanların yurduna hicret etmeye davet et. Eğer kabul ederlerse,
Muhacirlerin sahip oldukları haklara sahip olacaklarını, Muhacirlerin sorumlu
oldukları şeylerden de sorumlu olduklarını bildir. Eğer Müslüman olup
yurtlarında kalmayı tercih ederlerse, bedeviler konumunda sayılacaklarını,
onlara Allah'ın hükmünün geçerli olduğu gibi kendilerine de geçerli olacağı
haberini ver. Bu durumda savaşta kazanılan mal ve ganimetIerden onlara pay
yoktur. Eğer İslam'ı kabul etmezlerse onlardan cizye (vergi) iste. Eğer bunu
kabul ederlerse onlardan bunu kabul et ve onlara dokunma. Eğer kabul etmezlerse
Allah'tan yardım dile ve onlarla savaş. Eğer kaledekileri kuşatırsan ve onlar
senden Allah'ın ve Peygamberinin zimmetini kendilerine vermeni isterlerse onlara
Allah'ın ve Peygamberinin zimmetini verme. Fakat onlara kendi zimmetini,
babanın ve arkadaşlarının zimmetini ver. Sizin kendi zimmetinizi, babalarınızın
ve arkadaşlarınızın zimmetini bozmanız, Allah'ın ve Resulünün zimmetini
bozmanızdan daha kolayolur. Eğer kaledekileri kuşattığında senden Allah'ın
hükmünü kendilerine vermeni isterlerse onları Allah'ın hükmü üzerine indirip
teslim alma. Çünkü onlara Allah'ın hükmünü verirken doğru hükme isabet edip
edemeyeceğini bilemezsin. Fakat onları kendi hükmün üzerine teslim al"
buyururdu.
Alkame der ki: Bu hadisi
Mukatil b. Hayyan'a zikrettiğimde: "Müslim b. Heysam el-Abdi de Nu'man b.
Mukarrin vasıtasıyla Nebi (s.a.v.)'den naklen bana aynı hadisi rivayet
etti" dedi.
Tuhfe: 1929
8532. hadiste tahrici
yapıldı.